1990’lı yıllarda itibar yönetimi ile başlayan farklılaşma stratejileri 2000’li yıllarda şirketlerin kurumsal marka stratejilerine dönüştü. Rekabetin ana parametrelerinden biri haline gelen bu gelişim bir yandan; tüketicilerin ürün ve hizmetleri tercih etme, satın alma, tavsiye etme gibi davranışlarına yansırken, diğer yandan, yatırımcıların, çalışanların, sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, regülatörlerin ve diğer paydaşların kanaatlerini etkileyen ana girdileri haline dönüştü. Günümüzde yöneticilerin Ana Performans Göstergelerine kadar indirgenen bu gelişim şüphesiz arkasında uluslararası alanda geçerliliği olan, referans kabul edilen, akademik dünyanın araştırmalarına konu olan, bilimsel ve stratejik kurguya dayalı RepMan gibi araştırmalara olan gereksinimi ortaya çıkardı.